Özhan Hazırlar Mimarlık: Fitness'ta Tasarım Dokunuşu!

“Bizim için tasarım, markanın hikâyesini mekâna yansıtmaktır”

-

Öncelikle sizleri tanıyalım. Mimarlık yolculuğunuz nasıl başladı ve sizi bugünlere taşıyan en önemli dönüm noktaları neler oldu?

Mimarlık yolculuğum, genç yaşlarda mekânlara duyduğum ilgiyle başladı. Çocukken bile mekânın atmosferinin insan üzerindeki etkisini hissederdim. Bu merak, eğitimimle birleşince mesleğe olan tutkum güçlendi. 24 yıllık süreçte, 150’den fazla projede edindiğimiz tecrübe, özgün ve zamansız mekânlar yaratma hedefimizi şekillendirdi. Bu süreçte en önemli dönüm noktalarından biri, markaların kimliğini tasarımla güçlendirdiğimiz projelerden aldığımız güçlü geri dönüşler oldu.

Özhan Hazırlar Mimarlık, 24 yıllık tecrübesiyle birçok markaya kimlik kazandırdı. Markanızı sektörde farklı kılan tasarım anlayışınızı nasıl tanımlarsınız?

Bizim için tasarım, yalnızca estetik üretmek değil; işlevselliği, kullanıcı deneyimini ve markanın hikâyesini aynı potada eritmektir. Tasarım felsefemizin merkezinde işlevsellik ve estetik dengesi yer alır. Mekânın sadece güzel görünmesi yetmez, aynı zamanda kullanıcıların tüm ihtiyaçlarına cevap vermelidir. Minimalist ve çağdaş tasarım ilkelerine sadık kalarak, zamansız ve güçlü mekânlar yaratıyoruz.

Son yıllarda fitness alanlarının tasarımına yoğunlaştığınızı görüyoruz. Bu alana yönelmenizin arkasında nasıl bir vizyon ve hedef vardı?

Fitness mekânları, artık sadece spor yapılan alanlar değil; yaşam tarzının ve motivasyonun bir parçası. Bizim vizyonumuz, kullanıcı odaklı, fonksiyonel, estetik ve aynı zamanda ilham veren spor alanları yaratmak. Bu projelerde sürdürülebilirlik de önemli bir ilkemiz; dayanıklı malzemeler, enerji verimliliği ve ekolojik dengeyi koruyan çözümlerle uzun ömürlü mekânlar tasarlıyoruz.

Fitness mekânlarında mekân planlaması yaparken öncelikli olarak dikkate aldığınız işlevsel ve estetik unsurlar nelerdir?

Öncelikle dolaşım kurgusunun doğru yapılması, farklı fonksiyon alanlarının ergonomik şekilde ayrılması ve kullanıcı deneyimini artıracak detaylar bizim için temel kriterler. Estetik tarafta ise renk paleti, aydınlatma senaryoları ve mekânın enerjisini yükseltecek görsel öğeler önemlidir. Bu noktada prensibimiz, kullanıcı odaklı yaklaşım ile tasarımı yönlendirmek.

Spor salonu ve benzeri alanlarda aydınlatma, akustik ve malzeme seçimi gibi teknik detayları tasarıma nasıl entegre ediyorsunuz?

Aydınlatmada, aktiviteye göre değişen dinamik çözümler kurguluyoruz. Akustikte, gürültüyü kontrol eden ama mekânın enerjisini düşürmeyen malzemeler seçiyoruz. Malzeme tercihlerimizde ise dayanıklılık, bakım kolaylığı ve sürdürülebilirlik öncelikli. Bu yaklaşım sayesinde hem estetik hem de uzun vadeli kullanım konforu sağlıyoruz.

Bu alanda gerçekleştirdiğiniz projelerden sizin için en ilham verici olanı hangisiydi? Projenin hikâyesini bizimle paylaşır mısınız?

Üç proje bu alanda benim için özel: Orjin Fitness (Palladium AVM), Esenyurt Woom Fitness ve Muscleworld XL.

                •             Orjin Fitness: AVM içinde olmasına rağmen kullanıcıya özel bir deneyim yaratmak için kurgulandı.

                •             Esenyurt Woom Fitness: Büyük ölçekli olmasına rağmen farklı kullanıcı tiplerine hitap eden esnek zonlama ile öne çıktı.

                •             Muscleworld XL: Spor alanını sosyal yaşamla birleştirerek, kullanıcıya sadece antrenman değil, motivasyon ve ilham sunan bir deneyim alanı haline geldi.

Bu projelerde işlev–estetik dengesi, kullanıcı odaklı planlama ve yüksek teknik standartlar önceliğimizdi.

Farklı ölçek ve konseptlerde gerçekleştirdiğiniz projeler, tasarım yaklaşımınızı nasıl şekillendiriyor ve yeni projelerde size nasıl avantaj sağlıyor?

Farklı ölçeklerde çalışmak, bakış açımızı zenginleştiriyor. Büyük projelerde kazandığımız planlama ve koordinasyon yetenekleri, butik ölçekli işlerde detay hassasiyetimizi artırıyor. Takım çalışması prensibimiz, her ölçekte projede farklı disiplinlerin güçlü bir sinerji oluşturmasını sağlıyor.

Ulusal ve uluslararası birçok ödül ve sertifikaya sahipsiniz. Sizi en çok gururlandıran başarı hangisiydi ve bu ödül/proje markanıza nasıl bir değer kattı?

Her ödül bizim için bir başarı hikâyesi, ancak bazıları özel bir yerde duruyor:

                •             2024 Bronz A’ Design Award: Sivekar projesi, lüks segmentte yenilikçi yaklaşımımızın uluslararası tescili oldu.

                •             2018 Iron A’ Design Award: Biget Steak & Co. projesi, gastronomi mekân tasarımında fark yaratabileceğimizi gösterdi.

                •             2019 Luxury Lifestyle Awards: “En İyi Lüks Mimarlık ve İç Mekân Tasarım Stüdyosu” seçilmemiz, markamızın global konumunu güçlendirdi.

Bu ödüller, inovasyon, yaratıcılık ve sürdürülebilirlik prensiplerimizin doğru bir yolda olduğunu gösterdi.

Proje süreçlerinizde müşteri beklentileri ile kendi tasarım vizyonunuzu nasıl dengeliyorsunuz?

İlk adım, müşterinin vizyonunu ve beklentilerini doğru anlamak. Ardından kendi tasarım anlayışımızı, bu ihtiyaçlarla harmanlıyoruz. Cesur önerilerimiz olabilir ama bunları her zaman somut faydalar ile destekleriz. Sürecin her aşamasında açık iletişim ve karşılıklı güven, ortak başarıyı getirir.

Önümüzdeki dönemde Özhan Hazırlar Mimarlık markasının ulaşmayı hedeflediği yeni alanlar ve projeler nelerdir?

Lüks segmentte konaklama, wellness ve sürdürülebilir yaşam alanları üzerine yoğunlaşmayı planlıyoruz. Yurt dışında daha fazla proje geliştirerek global ölçekte markamızı güçlendirmek, aynı zamanda teknoloji ve tasarımı birleştiren yeni nesil mekânlar üretmek hedefimiz. Amacımız, hem estetik hem de çevresel açıdan güçlü projelerle sektörde öncü olmaya devam etmek.

Zamansız mekânlar, sürdürülebilir tasarımlar.